Hep Aynı Cümlelerle Büyüdük
“Büyüklerine saygılı ol.”
“İnsanlara yardım et.”
“Sus, cevap verme.”
Çocukluğumuzdan itibaren bize hep benzer şeyler öğretildi. Kurallar belli, kalıplar netti. Ailemiz, öğretmenlerimiz ve toplum bizden “iyi çocuk” olmamızı istedi. Ama bu öğretilerin arasında gözden kaçan, hatta hiç yer verilmeyen bir şey vardı: Kendin olabilmenin değeri. Bu yazıda, içimizdeki sesi neden bastırdığımızı, sessiz kalmanın sonuçlarını ve özgürleşmenin yollarını konuşacağız. Çünkü artık kendimiz olma zamanı geldi.
Öğretilenler ve Eksik Bırakılanlar
Toplum bize hep başkalarına karşı nasıl olmamız gerektiğini öğretti. Saygılı, yardımsever, sessiz… Bunlar kötü özellikler değil elbette, ama tek başına yeterli de değiller.
Bize kimse şöyle demedi:
- “Haksızlığa uğradığında ses çıkarabilirsin.”
- “Kendini koruman gerekir.”
- “Hayır demek bazen en sağlıklısıdır.”
Bu cümleleri zamanla hayat bize öğretmeye başladı. Ama ne yazık ki herkesin bu dersleri öğrenmeye şansı olmadı. Kimileri kendi iç sesini duyamadan, sırf çevresindekiler mutlu olsun diye kendi benliğini susturdu. Kimileri ise şanslıydı; düştü, kalktı, denedi ve kendi yolunu buldu.
Başkaları Gibi Yaşarken Kendimizi Kaybetmek,
İnsanlar tarafından sevilmek istiyoruz. Kabul görmek, dışlanmamak, bir “gruba ait” hissetmek istiyoruz. Bu çok insani bir ihtiyaç. Ama sırf kabul görmek için kendimizden vazgeçmeye başlarsak, en değerli şeyi kaybediyoruz: Kendimize olan saygımızı.
Belki de bunun için giderek daha fazla insan, sosyal medyada başkalarının hayatlarına özeniyor. Çünkü kendi hayatlarını sevmeyi unuttular. Sürekli kendini başkalarıyla kıyaslamak, ne yazık ki sahte bir benlik yaratıyor.
Kendin Olmanın Gücü
Bir gün sosyal medyada şöyle bir sözle karşılaşmıştım:
“Alttan alınan her saygısızlık, bir gün daha büyüğü olarak karşına çıkar.”
Bu cümle bana çok şey düşündürdü. Çünkü sessiz kalmak, uzun vadede saygı görmek yerine, daha fazla sınır ihlaline yol açabiliyor.
İşte bu yüzden:
- Sınırlarını çizmekten çekinme.
- Sana iyi gelmeyen şeylere hayır de.
- Herkesin fikrine göre şekil alma.
- Ve en önemlisi: Kendin ol.
- Kendin olmak demek, kavga etmek demek değildir. Sesini yükseltmeden de kendini ifade edebilirsin. Duruşunla, kararlarınla, seçimlerinle…
Bu Hayat Senin
İnsanlar her zaman konuşacak. Bugün seni eleştirenler, yarın seni taklit edecek.
O yüzden artık “ne derler” diye düşünmeyi bırak.
Nasıl giyiniyorsan, nasıl eğleniyorsan, neye inanıyorsan… Bu sadece seni ilgilendirir.
Bu hayat sana sadece bir defa veriliyor. Başkalarının hayatını yaşamaya çalışma.
Sen özelsin, farklısın ve saygıyı hak ediyorsun.
O yüzden ne olursa olsun, kendin ol. Sessiz kalma. Parla.
Sen kendin olabildiğin bir anı bizimle paylaş!