Kendine Şifa Olmanın Gücü
Hayat yolculuğunda hepimizin zaman zaman yorgun, bitkin ve umutsuz hissettiği anlar olur. Böyle zamanlarda etrafımızdaki insanlardan destek bekleriz; bazen bir dostun omzu, bazen bir uzmanın tavsiyesi, bazen de sadece neşeli hâlimizi bize hatırlatacak bir kelime isteriz.
Ama neden?
Neden bir başkasından iyi hissettirici bir şeyler bekliyoruz? Oysa kendi ruhumuzun doktoru biziz. Gerçek şifa dışarıda değil, içeride.
Evet, hayatta sırdaşlarımız, destekçilerimiz, sevdiğimiz insanlar olacak. Fakat unutmamalıyız ki biz izin vermedikçe ne biri canımızı yakabilir ne de biri bizi iyileştirebilir. Bu yüzden, önce kendimize iyi gelmeyi öğrenmeliyiz. Kendimizin hem doktoru hem koruyucusu olmalıyız.
Eleştirilere Kulak Tıkamak
İnsanlar seni eleştirecekler.
Yapamazsın diyecekler.
Değişmişsin diyecekler.
Ama bunlar onların algısı. Sen onların söylediklerinden ibaret değilsin. Sen ne hissediyorsan, ne olmak istiyorsan osun. Bugün seni eleştiren birisi, yarım saat sonra kendi hayatına döner, unutur söylediklerini. Ama sen onun söylediğiyle saatlerce, hatta bazen günlerce baş başa kalırsın.
İşte tam da bu yüzden, en sağlam bağ, senin kendinle kurduğun bağdır. En güçlü iyileştirici sensin. Ve kim ne derse desin, sen içindeki sesi duymayı başardığında, dışarıdaki tüm gürültü anlamsızlaşır.
Kırık Kalpler Çağında Yaşamak
Günümüzde sosyal medyada gezdiğimizde karşımıza sürekli “kişisel gelişim sözleri”, “başarı hikâyeleri”, “kendine inan” temalı videolar çıkıyor.
Neden mi?
Çünkü artık kimse kimseyi kırmaktan çekinmiyor. Ve bunun sonucunda oluşan bir “kırık kalpler topluluğu” var. Herkes iyi hissetmeye çalışıyor. Ama nereden başlayacağını bilmiyor.
Aslında cevap çok net:
İyi hissetmeye kendinden başlamalısın.
Şifa, dışarıda değil; içeride. Başarı, başkasının onayında değil; kendi kalbindeki adımda. Mutluluk, “beğenilmekte” değil; kendini sevmekte.
Kendinin Doktoru Ol
Hayat bazen yorucu, insanlar bazen kırıcı olabilir. Ama senin en güvenli limanın yine sensin.
Yıkıldığında seni kaldıracak ilk kişi sen olmalısın.
Ağladığında sarılacağın omuz yine kendininki olmalı.
Ve iyileşmek için ihtiyacın olan en büyük güç, zaten içinde saklı.
Açılın, ben doktorum!
Ama sadece bir meslek olarak değil, kendi ruhumun doktoruyum.
Sen de olabilirsin.
Bir yanıt yazın